Ekonomi Haber

Liberal Yaklaşım Nedir Liberal Devletin Özellikleri

Liberal Yaklaşım Nedir Liberal Devletin Özellikleri

 

Liberal yaklaşım kısaca piyasanın yani özel kesimin hakim olduğu ekonomik sistemi savunan bir görüştür. Katı olarak sunulduğu ilk aşamalarında piyasaya devletin hiçbir şekilde müdahale etmemesi şeklinde düşünülmüştür. Böylece piyasanın kendi işleyişi içerisinde kaynak ve gelir dağılımının sağlanacağı öngörülmüştür. Tam rekabet varsayımı üzerine kurgulanan bu modelin idealde beklenen işlevleri yerine getirebileceği olasıdır; ancak, dünyada tam rekabet piyasasının genelde işlemediği görülür.

Tam rekabet piyasalarının temel varsayımlarından ilki, piyasada çok sayıda alıcı ve satıcının olması ve bu aktörlerden herhangi birinin vermiş olduğu kararların piyasayı etkilememesidir. Ayrıca tüm aktörler fiyatı veri olarak alırlar yani fiyatı etkileyemezler. Tam rekabet piyasalarına giriş veya çıkış engeli bulunmamaktadır. Bahsedilen varsayımlar altında piyasaya hiçbir şekilde müdahale edilmediği sürece üretim faktörleri üretime katkıları kadar fayda elde eder ve denge böylelikle sağlanır.

Gerçek dünyada tam rekabet piyasası varsayımlarının geçerli olmadığı, tekel ve oligopol oluşumların ortaya çıktığı görülmektedir. Söz konusu yapılar piyasada oluşan fiyatı etkileme gücüne sahip olmaktadır. Bu durumun piyasa mekanizmasını bozması, liberal yaklaşımın devlete bazı görevler vermesini beraberinde getirmiştir. Örneğin devlet iktisadi teşebbüsler kurarak tekel ürünü üretecek veya regülasyonlar yaparak örneğin, tavan fiyat uygulaması getirecek ve tekel oluşumların aşırı kar sağlamasının önüne geçecektir.

Liberal görüşün ideal şeklinde göz önüne alınmayan diğer bir konu kamusal hizmetlerdir.

Kamusal hizmetlerin talebi piyasada oluşmadığı için özel kesim tarafından üretilmezler. Ayrıca bedel ödemeyenler sistem dışında tutulamaz ve bunları üretmek için bir rekabet ortamı oluşmaz. Savunma harcamaları kamusal hizmetlere örnek olarak gösterilebilir ve bunları devletin bir aktör olarak piyasaya girip üretmesi gerekir.

Bir de piyasaya müdahale edilmediğinde kaynak dağılımında etkinliği bozan dışsallıklar ortaya çıkmaktadır. Örneğin, bir fabrikanın kirlettiği nehirden tutulmuş balığı satın alan kişi aynı zamanda zehirlendiği için ilaç parası da ödemek durumunda kalmaktadır. Bu durumda kaynak dağılımında etkinlik bozulmakta fabrika üretime yaptığı marjinal katkının üzerinde kar etmeye başlamaktadır.

Böyle negatif dışsallıkların bulunduğu ortamlarda devlet vergiler koyarak aşırı kar eden aktörün maliyetlerini artırarak yeni bir fayda maliyet analizi yapıp belki de üretimini durdurmasını tetikleyebilir. Ayrıca devlet regülasyonlar yani kurallar koyarak (örneğin filtre takma zorunluluğu getirerek) tahribatlara yol açan üretim biriminin negatif dışsallıklarını ve karını azaltarak kaynak dağılımında etkinliğe yaklaşılmasını sağlayabilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu